01 November 2011

Başlarken

Gerek bir zamanlar Avrupa’da esen renkli devrim rüzgarları, gerekse Arap baharı olarak nitelenen halk hareketleri, halkın karşısına dikilen ve yıkılamaz gibi görünen despot yapılanmaların kağıttan birer kaplandan ibaret olduklarını, iyi örgütlenildiğinde, gidişata dur denilebileceğini, toplumların kendi kaderlerini dahi değiştirebildiklerini göstermiştir. Şimdi de “Wall Street’i işgal hareketi”nin dünya çapında yankı bulmakta olduğunu gözlemliyoruz.

Yeryüzü nüfununun 7 milyara ulaştığı,   insanlar arasındaki eşitsizliğin ise nüfusa orantılı olarak arttığı bir ortamda dönüp de kendi ülkemize bakacak olursak, sistem karşıtlarının seslerinin giderek cılızlaştığını, Türkiye Cumhuriyeti’ne hükumet eden “cemaat demokrasisi”ne itiraz edenlerin giderek sessizleşmekte, bu yapılanmaya karşı mücadele veren parlamenter muhalefetin ise yetersiz kalmakta olduğunu görüyoruz. Buna karşın, ülkemizde mevcut siyasi yapılarla hemfikir olmayan, eliter bir seçmen kitlesi de vardır ki, bu karamsar ve kararsızlara güven telkin edebilecek bağımsız bir girişimin gelecek seçime, iyi ve erken örgütlenildiğinde, meclise temsilciler taşıyabilme olasılığı oldukça yüksek gözükmektedir. 2007 seçimine katılan bağımsızların iyi örgütlenememelerine karşın başlangıç için gene de bir oranda başarılı oldukları söylenebilir. 2011 de daha iyi örgütlendiler, geçmiş tecrübeleri iyi değerlendirdiler ve daha başarılı oldular. Şimdi hedefte 2015 var; bugüne dek edinilen tüm tecrübe ve birikim ile erken yola çıkabilecek bir muhalif hareketin kendi başına, gerekirse oy kayıplarına mahal vermemek için var olan parlamenter muhalefetin çatısı altında, mevcut iktidara dur diyebilecek güce erişeceğini söylemek hayalcilik olarak yorumlanmamalıdır. Öyleyse örgütlenmeye başlama zamanıdır. Ülkenin dört yıl daha kaybetmeye tahammülü yoktur, hemen şimdi başlanılmalıdır, seçime 5 kala değil.

Öncelikle bir network (grup) oluşturarak, fikir alışverişi sürdürülmeli, gerektiğinde bir araya gelerek, temel prensipler, politikalar, stratejiler, kadro önerileri vb. belirlenmeli, ağa geniş katılımın sağlanmasına çalışılmalı, seçim için diğer bağımsız guruplarla iletişim kurulmalıdır.

TPDM insanı ve düşünceyi özgürleştirecek, devleti yurttaşa eziyet eden değil hizmet eden bir işleyişe kavuşturacak zihinleri buluşturmalı, bu zihinlerin ürettiği fikir ve girişimlerleri bir programa dönüştürmeli, programları uygulayacak kadroları sahiplenmeli, kadroları destekleyecek kaynakları yaratabilmeli ve bu ülkeye hükumet eden, cehil bir çoğunluğun oyundan beslenen despotizme dur diyebilmelidir.

Girişime katılmak, elini taşın altına koymak isteyenlere duyurulur, 1 Kasım 2011.

No comments: